Amerika'nın Güney Doğusu o günlere kadar böyle bir doğumu
karşılamadı tarihi boyunca. 8 Ocak 1935'te hayata gözlerini açan bu çocuk,
yıllar sonra tüm dünyayı kendi müziğiyle kasıp kavuracak olan Rock'n Roll'un
Kral'ı Elvis Presley'den başkası değildi. Elvis, doğumu sırasında ikizini
kaybetti ve ailenin tek çocuğu olarak kaldı. Haliyle bu tekliğin sıkıntısını
okul yıllarında fazlasıyla çekti. Lisede arkadaşlarına ayak uydurmakta zorlanan
Presley, o dönemler yoğun bir ayrımcılığa maruz kalan Siyahilerin müziğine ilgi
duymaya başladı. Bulduğu her boş vaktinde Siyahi Kiliselerine giden ve orada
Gospellara katılan eden Elvis, yeni bir müziğin ayak seslerini kendi içinde
çoktan hissetmeye başladı. Günlerin birinde yine Siyahi Kilise'sinin bahçesinde
ritim tutarken kız arkadaşı ve babası arabayla o kilisenin yanından geçerken
Elvis'i görürler ve deyim yerindeyse muhabbeti keserler. 1953 yılında, 18
yaşındayken, Memphis, Tennessee'de My Happiness şarkısını annesinin doğum günü için
kayıt etti. Daha sonraları plak şirketlerinin kapısını çalmaya başlayan Elvis,
Sun Studio'da Sam Philips'i etkilemeyi başardı. Sun Studio'da gitarda ScottyMoore ve bas gitarda Bill Black ile birlikte That's All Right Mama ve Blue Moonof Kentucky adlı ikiliyi çıkardı. Elvis'te hem Siyahi, hem de Beyaz gırtlağı
vardı. Müzik dehası olan Sam Philips, bu yeteneği farkedip Elvis'e, "Her
ne yaptıysan eğer, bir daha yap" dedi. Elvis, bu iki şarkıyla oldukça kısa
bir zamanda çok büyük sesler getirdi. Müzik dünyasında artık yeni bir dönem
başlıyordu; Rock and Roll.
Elvis Presley özellikle Rock and Roll'un da etkisiyle
kendisine bir haykırış alanı buldu ve gerek müziğiyle, gerek de tamamıyla
'ahlaksız(!)' dans figürleriyle o döneme çok büyük bir tepki göstermişti.
Birçok eyalet valisi Elvis'in konserlerini yasaklamış, dans etmesini
engellemeye çalışmıştı.
Varyete şovlarının kralı Ed Sullivan, Elvis'in dansının bayağı olduğunu
söylüyordu ve kendi 'temiz şov'una çıkarmayı tahayyül edemiyordu. Bedava kamu
ilgisini paraya çevirmeye niyetli olan Steve Allen; Ed Sullivan'a, Elvis'in
'adam gibi' davranmasını sağlamaya söz verdi. Steve Allen'ın da etkisiyle smokin,
beyaz kravat ve elinde şapka olan Elvis, gerçek bir av köpeğine o dönemki hit
şarkısı 'Hound Dog'u söyledi. Elvis, o şarkıyı söylerken ki hislerini yüz
ifadesine yansıtmıştı ve alaycı gülümsemesi durumu özetler nitelikteydi. Kendi
duruşuyla kitleleri peşinden sürükledi ve yetkilileri çaresiz bir durumun
içine soktu. Dönemin tabularından biri olan Elvis, bu anlamda büyük bir
kültürel dönüşümün en önemli mimarı oldu.
Elvis, Av köpeğine karşı Hound Dog şarkısını söylerken
|
Ardı ardına gelen yeni hitler, konserler ve televizyon
şovları ününe ün katıyordu. 4 Aralık 1956'da Jerry Lee Lewis, Johnny Cash ve
Carl Perkins ile birlikte Sun Studio'da kayda girdi ve yıllar sonra o kayıt,
"Million Dollar Quartet" yani Milyon Dolarlık Dörtlü ismiyle satışa
sunuldu. Tam o yıllarda Sun Studio'nun sahibi Sam Philips'te olan kontratını RCARecords aldı ve artık Elvis, 'Kral' olma yolunda tam gaz ilerledi. 'Albay'
lakaplı Tom Parker menajerliğinde Elvis Presley ürünleri satılmaya başlandı ve o dönem yaklaşık
Beş Milyon Dolar'lık bir gelir elde edildi.
Adından da anlaşılacağı üzere Elvis, Rock and Roll müziğe geri döndü ve 1977 yılına kadar sayısız turnelere çıktı. Özellikle menajeri Albay Tom Parker'ın kumara olan bağımlılığının etkisiyle sadece Las Vegas'ta 500 konser verdi. Bu yorucu yıllar, Elvis'i ruhsal ve fiziksel açıdan oldukça fazla bir şekilde yıpratmıştı. Ölmeden sadece iki hafta önce sahneye çıkan Kral, 16 Ağustos 1977 yılında, henüz 42 yaşında hayatını kaybetti. Yanlış ilaç tedavisi yüzünden öldüğü iddia edilen Kral'ın doktorunun lisansı da iptal edildi. Kral'ın hala albümleri çıkmakta ve hala çok satmaktadır. John Lennon'ın kendisi için söylediği, "Elvis'ten önce hiçbir şey yoktu" söz her şeyi özetler nitelikte.
Kral'a saygıyla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder